Antalya’da amatör futbol ligleri başladı. Çeşitli yaş gruplarında sezon sonuna kadar kıyasıya bir yarış ve mücadele olacak. Futbolun tüm paydaşlarına kazasız, sağlıklı ve başarılı bir sezon diliyoruz.
U12 liglerinden Türkiye Kadın Liglerine kadar, Antalya’daki amatör maçları ya sahada ya basın yolu ile ya da sosyal medyadan takip etmeye çalışıyoruz. Görülen manzara özetle; ekonomik sıkıntılarla boğuşan kulüp yöneticileri, kurum takımları ile Antalyaspor ve Laraspor takımları hariç çalışma alanı bulmakta zorlanan halı sahalarda antrenman yapan takımlar, futbol antrenörlerine futbol öğretmeye yeltenen veliler, geleceğini futbolcu olmak hayali ile süsleyen çocuklar ve gençler. Sayılanlardan daha çok göze batan, sahada futbolu yöneten hakemler.
Sahada futbol karşılaşmalarını yöneten hakemlerimiz, ‘içlerinde layığı ile işini yapanlar müstesna’ ya yeterli eğitim almıyorlar, ya yeterli çalışmıyorlar ya da futbol maçlarında oyuna konsantre olamadıkları için yanlış kararlar veriyorlar. (Taraflı davranıyorlar demek çok çok ağır bir cümle olacağı için özellikle bu cümleyi kullanmıyoruz). 12 yaş ile 18 yaş arası gençlerin yer aldığı futbol maçlarında ağırlıklı olmak üzere hakemlerimiz sahadaki oyuncuları; bilmedikleri kurallar hakkında bilgilendirme, onların hem futbol bilgisi hem de spor ahlakı konularında önce tatlı şekilde uyarmak yerine azarlama, bağırma nerdeyse üzerine yürümeye varan yanlışlıklar yapmaktalar. Oyun başlamadan önce seremonideki her iki takıma yaptıkları telkinleri nedense kendileri unutmaktalar. Zaten yaş gereği “ben her şeyi bilirim/yaparım” havasında olan gençlerimiz, bu yanlışlıkları ve yakışıksız hakem tavırlarını görünce adaleti kendileri sağlama yanlışına çok çabuk düşüyorlar. Sonucunda da cezayı genç kardeşlerimizin kendileri çekiyor.
Hafta sonu Antalya Süper Amatör Ligi’nde oynanan Laraspor ile Korkuteli Belediyespor takımları arasındaki maçta görev alan hakem kardeşimiz, verdiği/veremediği kararlarla yukarıda sayılanların bir tık daha üstüne çıkmayı başarmıştır! Futbol kurallarını uygulamakta her nedense bayağı zorlandığı görülen Hocamız; Laraspor oyuncusunun kaval kemiğine gelen darbeyi gör(e)meyerek Korkuteli Belediyespor lehine faul çalması ile başlayan gerginliği maç sonuna kadar kontrol edememiştir. Darbe sonucu oyunu terk etmek zorunda kalan ve çekilen MR sonucunda çapraz bağlarının koptuğu anlaşılan 18 yaşında olan bir oyuncunun sezonu kapatmasının ne anlama geldiğini birilerinin bu hakem kardeşimize anlatması gerekir. Bu darbeyi gör(e)meyen hakem kardeşimiz, bir ikili mücadelede sert giren Larasporlu oyuncuya ‘ana-avrat’ küfreden Korkuteli Belediyespor oyuncusunu tutarak sakinleştirmeye çalıştığı anda, oyuncunun ağızından çıkan galiz sözleri duymaması ne ile izah edilebilir? Tribünde bulunan Belediye başkanının bunda etkisinin olduğunu düşünmek bile istemiyoruz. Herhangi bir takım, şampiyonluk için yatırım yapmış ve masraflar etmiş olabilir. Ancak bu takımların sahada alın teri ile başarılı olması gerekmez mi? Başarılı olmaları için hakkı olmayan bir desteğe ihtiyaç duymaları acziyet anlamına gelmez mi? Yarın Allah korusun yarışın iyice kızıştığı zamanlarda bu tür takımların kendi sahalarında oynayacakları maçlarda, konuk takım oyuncularının hangi adalet duyguları ile sahada mücadele edeceklerini bilen var mı? Kulüp yetkililerinin meydana gelen tartışmalı durumlarda, spor ahlakı içerisinde davranarak ortamı sakinleştirmek yerine tehditkâr tavır sergilemeleri yöneticiliğe sığar mı?
Geri dönülmesi ve telafisi mümkün olmayacak tatsız olaylar yaşanmadan; futbol paydaşlarının ortak akıl ile çözüm üretmeleri ve gerekli tedbirleri almaları gerektiği kanaatindeyiz. Toplumumuzda son yıllarda iyice belirginleşen yarılmaların spor sahalarında da olmaması için hepimizin aklı selim ile hareket etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Sporun; sevgi, barış ve kardeşlik olduğunu unutmamamız dileği ile tekrar sağlıklı ve mutlu bir sezon dileriz.