Seçim atmosferinde ilçeye göre 1 ile 150 arası, Büyükşehir için ise 1 ile 400 arası proje yapacağım diyen adayları gördükçe ben de bu sayıya ilave yaptırmak amacıyla sadece kültür sanat alanında projeler sunacağım.
Hemen hemen tüm adayların imar iskân ve ekonomiye yönelik projelerini gördükçe neyimiz hala eksikmiş bunları anladım. Hele ki inşaat sektörünün girdiği krizi başkan adayları kapatacak gibi görünüyor. Allah işlerini açık etsin.
Bütün adayların, kültür sanattan anladıkları ise sadece kültür merkezi yapmaktan geçiyor. Sadece bu konuda Hakan Tütüncü başkan şanslı Dokumapark’ta birçok müzeyi hayata geçirebilecek projeler sunmuş. Tüm adaylar arasında öne çıkıyor. Yeter mi? Tabi ki yetmez.
Binaları bulmak çok kolay, uyduruk plazasımsı yerleri özel okullara çeviren ve ülkenin eğitim sisteminin gidişatını kendilerine yontanlar oldukça, bilmem ne merkezi için bina yapmaya özel bir çabaya gerek yok. Ama yapana da kamu çıkarını gözetmek şartıyla mani olmayız.
Konyaaltı ve Kepez Millet ittifakı adaylarının sitelerinde projeleri yok. Neden yok sormak lazım.
Anlayacağınız kim seçilirse seçilsin benim suyum ve elektriğim ucuzlamayacak. Vergilerim düşmeyecek. Aksine buralara vereceklerim umarım şehrin yeni cazibe merkezlerine gider.
Gelelim projelerime. İlki sinema ile ilgili. Menderes Türel başkanımız Altın Portakal’ın adını silip Antalya Film festivali yaptıktan sonra da genetiğinde olan yerli filmleri atıp tamamen uluslararası arası formata soktu. Ama en komiği Uluslararası Antalya Film festivali finalinde onur ödülünü dünyaca ünlü sinema sanatçılarımızdan İbrahim Tatlıses ve Cem Yılmaz’ın alması oldu. Daha da eleştirmem.
Muhittin Böcek başkanımız ise projelerinden birinde Altın Portakal’ı eski haline getireceğini söylüyor.
Kim kazanırsa kazansın. Stratejik bir planlama ile uygun bir tarihte Uluslararası Antalya Film festivalini tek başına yapmalarını istiyorum. Önemli filmlerin ilk gösterimlerini Venedik, Cannes, Toronto’dan alıp Antalya’ya getirmek lazımdır.
Yerli filmler yani gerçek Altın Portakal film festivaline gelirsek de yukarıda bahsettiğim festivalden tam 6 ay sonra bu festivali yapmalıyız. Böylece yerliyle yabancı birbirine karışmamış ve hak ettiği değeri almış oluruz.
Menderes başkan film platosu düşünüyor ama bunun için hangi stüdyolarla ön anlaşma yapıldı. Yerli film çekmenin yanı sıra asıl Hollywood projelerini vergi ve masraf avantajları sağlayarak çöp proje olmadan yapılmasına varım. Zamanında Çandır’da yapılan yatırımın çöpe gitmesi unutulmamalıdır.
İkinci projem ise Sokak Sanatçıları festivalinin bu şehirde yapılması sağlanmalıdır. Dünya’nın çeşitli yerlerinde sokak sanatçılarının yılda bir kere şehrimize özellikle turizm mevsiminde getirilmesi şehir içi turizmini de oldukça canlandırır. Hayal kurmak gerekirse Konyaaltı Caddesinden Işıklar Caddesine kadar ki bölgede sokak sanatçılarının sunumları ve uygun bir amfi tiyatroda müzik ve tiyatro gösterilerinin olmasını düşleyin. Böyle bir eğlencenin farkına varmak için bir kere yapmak yeterli olacaktır.
Üçüncü projenin fikir sahibi ben değilim. Düşünün, yazar ve şair sokağı gibi bir mekân hazırlansa ve Antalya’mızın şair ve yazarlarına ait küçük dükkânlar olsa kendi eserlerini okurlarla paylaşsalar nasıl olurdu?
Sanatçı eğitmek ve yetiştirmek için kurslar ve okullar açıyoruz ama onların eserlerini sevenlerine ulaştırmanın da projeleri olmalıdır.
Başkan adaylarım, projelerimi gerçekleştirecek kim olacaksa bir sonraki seçimde ona oy vereceğimi şimdiden ilan ediyorum NOKTA